21 Eylül 2009 Pazartesi

Haber Saldım

"zamansızım"

Zamana haber saldım, getirsinler ölümü
Sırtlasınlar tabutumu, açsınlar

Balık Avı



Günleri zamana aşırıyorum bu gece
Hiç olmadığım kadar hüzünlüyüm
Edepsizliğim de cabası
Bir sevda arıyorum kendime
Topladım oltamı ve diğer hırdavatı
Atladım modelini unuttuğum düldüle
Savuruverdim tın-tın yolarda kendimi

Geldim işte hışıltıyı kes
Bekle biraz geliyorum
Malzemelerim hasret
Kamış oldukça sert
Attım oltamı mavinin derinliğine

Ne aradığımı unuttum seni görünce
Kar ettim üzerinden su
Kahredercesine umut bu
Bir oyana bir bu yana
Yemin mi az geldi
Olta harekete geçti

Tak etti artık tak/tak
Ne uğraşıyorsun ayağa kalk
Kendi işini kendin gör abi
Neyim varsa bıraktım
Oltamı kenara aldım
Daldım uzunlamasına derin sulara
Önce ıslandım
Sonra battım
Hayatı yeterince tattım
Sonra nefesim bayıldı
Gözlerim kapandı
Ey yar
Artık senin diyarındayım

Düşünceler


Tık tık tık
Tıkırtılar yaklaşmakta

Tak tak tak
Kim o, burada kimse yaşamamakta

Böyle bir hareketlikte başladı
Sefer taslarında taşındı düşünceler
Bol kepçe muhabbetlere sardı
Isıt tekrar sür, düşünceler
Bayat ekmek kadar saf mı?
Mübarek mi ayak izlerim kadar...

Sıfıra ivme kazanıyor yaşam,
Keramet bekliyor sözcükler
Ve düşünceler...
Saçma kavramlara dolanıyorum
Bir yumağın son ilmiğine takılıyorum

Söylentiler almış başını
Vesvesenin yerinde yeller
Diyarı terk etmiş melekler
Lanetlerin şehri olmuş fikirler
Saplantı ve kıvırt/kanlık

Akortsuz bir gitarda besteleniyorum
Yine yoksun düşünce
Beş parasız züğürt
Avluda açılan mendile konuyor
Ardı peşi akıyor tüm kirler
Polisiye bir romanda kalmış şehir

Artık düşüncesiz geziyorum ben de...
Loplarımı taşımıyorum

Akılsız bir şehrin akıllı figüranı
Zemberek durdu zaman işlemiyor
Aklı morga sürülmüş bu şehirde
Herkes rolünü doğaçlama oynuyor…

Yaz Beni



Sür ellerini yüzeme
Saçının ipeğinde kaybet beni
Tuğlanın arasına harç diye
Yüreğinin sığ’ına aşk diye
Yaz beni…

Koca koca sokakları teperdim senin için
Cam aralığından bir bakışın için
Çatlarcasına gelirdim sana
Arala perdeni bak biraz bana
Al beni…

Koy fincanın içine
Az şekerli acı olayım
Çevir alt üst beni
Sana bir garip fal olayım
Çöz beni…

Kor ateş diye at sobanın zifirine
Borudan sızıp çatıya
Bacadan gökyüzüne duman olayım
Ateşle yazayım adını göğe
Yak beni…

Ben sende virane oldum
Diğer adım divane, kayboldum
Sende bir yerlerdeyim
Bir güm güm’ün girdabı bu
Bul beni…

Tamam, sen dur
Ben buldum sende ki kendimi
Benim sende ki tadım aşk
Aşkın göbek adı barbuti
Sev beni…

Yüreğine sondaj vurduğum yar,
Duy beni